Kemal Kılıçdaroğlu, Niğde’deki gençlere seslendi: “Size bir sözüm var, bu sizin kardeşiniz, en rahat eleştireceğiniz cumhurbaşkanı olacak”
HABER: TAMER ARDA ERŞİN / Kamera: ÜNAL AYDIN
Niğde’de Millet İttifakı Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Adalet için 450 kilometre yürüdüm. Bu ülkede adalet lazım. Adalet olmayınca adalet olmaz. İranlı bilge Sadi, ‘Dünyanın bütün nehirleri susuz’ diyor. adalete susamış insanın susuzluğunu giderecek kadardır.’ Adalete susadık, kucaklaşmaya susadık. Kılıçdaroğlu, “Gençler sandığa gidip oy vereceksiniz. Ben bunu istiyorum, siz de istiyorsunuz, siz de huzur içinde yaşamak istiyorsunuz. Efendim tweet attım, annem babam çabuk oğlum çabuk” dedi. sil bu twiti hocam başımız belaya girer size bir sözüm var başkan var bu sizin en rahat eleştireceğiniz kardeşiniz olacak.
Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Niğde’de vatandaşlara seslendi. Kılıçdaroğlu’na Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş eşlik etti.
Niğdeli çiftçilere seslenen Kılıçdaroğlu, “Ben Niğde’nin patatesini bilirim. Niğde’nin patatesini de, çalışkanını da çok iyi bilirim. Allah aşkına Mısır’a patates için gidiyorlar. Sizin Mısır’da ne işiniz var. Türkiye’de kara yok, var; toprak yok, güneş yok, su yok, su yok, insan yok, onlar da var” ben çözerim. Hiçbir çiftçi, hiçbir üretici çöpe gitmeyecek” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
“85 MİLYONUN BAŞKANI OLACAĞIM: Birlikte Türkiye’yi güçlü bir ülke yapacak mıyız? benim kelimem? Bu ülkeye gerçek demokrasiyi getirecek miyiz? Alın terimizin bedelini bu ülkede mi ödeyeceğiz? Bu ülkedeki herkesin bir aşısı ve herkese bir işi olsun istiyor muyuz? Ben de seninle konuşuyorum; Ayrım gözetmeksizin 85 milyonun başkanı olacağım. Onlar gibi yapmayacağım. Herkesin kafamda bir yeri var. Herhangi bir ayrım yapmayacağım. Ayrım yapıyorsan, onlara benziyorsan.
BU MİLLETE BİR SÖZ VARDIR; HAKLARINI YEMEYECEĞİM VE KURAL’IN HAKLARINI YEMEYECEĞİM: Türkiye’nin birçok sorunu olduğunu biliyorum. Bilirim ki her evde hüzün ve sıkıntı vardır. Pırıl pırıl gençlerimizin geleceklerini yurt dışında aradıklarını biliyorum. Tarladaki çiftçiyi gücendirdiler, ektikleri emeğin karşılığını alamadıklarını biliyorum. Borç içinde mücadele eden birçok vatandaşımı tanıyorum. Esnafımızın, çiftçimizin, üreticimizin karamsarlık içinde olduğunu biliyorum. Ama bu millete bir sözüm var; Köle yemeyeceğim ve insanların hakkını yedirmeyeceğim.
VARLIKLARINI DIŞARIYA NASIL ÇIKARDIKLARINI BİLİYORUM: Bunu ben söylüyorum ya da onların da söylemesini bekliyorum. ‘Kölelerin hakkını yemeyeceğiz ve onlara yedirmeyeceğiz’ dedi. Ama bakıyorum ve orada hiçbir şey yok. Konuşmuyorlar. Ne yaptıklarını çok iyi biliyorum. Nasıl soyduklarını çok iyi biliyorum. 20 yılda nasıl 418 milyar dolar kazandıklarını biliyorum. Varlıklarını nasıl elde ettiklerini biliyorum. Ama o paranın Türkiye’ye getirilmesini istiyor musunuz? İstiyor musun? Kaçak milyar doların Türkiye’ye getirilmesini istiyor musunuz? Yemin ederim o parayı son kuruşuna kadar getireceğim. Yarım kalan yetimin hakkını sonuna kadar arayacağım.
HAYALLERİNİZ BAY OLACAKTIR. KEMAL’İN HEDEFLERİ: Beyler size bir sözüm var; 5 milyon 300 bin genç ilk kez sandık başına gidip oy kullanacak. Türkiye’nin değişimi sizin elinizde. Türkiye’ye barışı ve demokrasiyi getirmek sizin elinizde. Politik bir anlayış olarak adil dağıtımı getirmek sizin elinizde. Bu topraklarda işsizliği ve yoksulluğu bitirmek sizin elinizde. Ben de sizden bir ricada bulunacağım: Umutlarınızı hep dışarıya bağladınız. Dışarı çıksam daha iyi yaşar mıyım diye merak ediyorum. Hayallerinizi gerçekleştirmek için elimden geleni yapacağım. Bundan emin olmanı istiyorum. Hayalleriniz Kemal Bey’in hedefleri olacak. Paniğe kapılmayın. Bunların hepsini yapacağım.
SİZE BİR SÖZÜM VAR EN RAHAT ŞEKİLDE ELEŞTİRECEĞİN BAŞKAN ŞU BAŞKAN OLACAK: Gençler sandığa gideceksiniz, oyunuzu kullanacaksınız. Ben bunu istiyorum, sen de istiyorsun, huzur içinde yaşamak istiyorsun. Efendim bir twit attım annemler çabuk dediler aman oğlum silin bu twiti çabuk efendim başımız belaya girecek. En rahat eleştirebileceğiniz Cumhurbaşkanı size bir sözüm var; Bu senin kardeşin olacak. Kolayca eleştireceksin. Neden biliyor musun? Bazıları eleştirilmekten korkar. eleştiri kadar değerli bir şey yoktur. Çünkü bize eksiklerimizi ve kusurlarımızı anlatır. Bakın bir eksiğimiz varsa burada bir eksiğimiz var diyorsunuz, yanılıyorsak bir eksiğimiz var diyoruz. Ne demiş atalarımız, ‘akıl akıldan üstündür’. Sanırım her şeyi benden daha iyi biliyor. Daha uygun sorunun nasıl çözüleceğini bilir. O zaman istişare çok değerlidir. Bir kişinin iki dudağına devlet teslim edilemez. Devlette istişare, devlette adalet ve devlette liyakat kaidedir. Çünkü devletin temeli adalettir. Bunu kimsenin unutmasını istemiyorum.
ELİN VAR MI KALDIR KARARIŞ KALDIR: Adalet sadece mahkeme salonlarında olmaz. KPSS’ye girip ilk 10’da 2. ve 3. sırada yer alır ve mülakatta elenirse parlak genç çocuğumuz yenilmiş demektir. Bu yüzden görüşmeyi iptal edeceğim. 22 yıldır ben kaldırırım diyorum, o da kaldıracağım demeye başladı. Elini tutan var mı kaldır kardeşim kaldır. Çıkarmadılar, sadece birazcık. 14’ünde gidiyoruz, 15’inde yeni bir Türkiye’ye, huzurlu bir Türkiye’ye uyanacağız.
HİÇBİR ÇİFTÇİ, HİÇBİR ÜRETİCİ ASLA İSRAF ETMEZ: Niğde patatesini de bilirim. Buranın hem patatesini hem de çalışkanını çok iyi tanırım. Allah aşkına Mısır’a patates almaya gidiyorlar. Mısır’da ne yapıyorsun? Türkiye’de toprak yok mu? Toprak yok mu var; Güneş yok mu, var; Su yok mu var; insan yoktur, onlar da vardır. Çalışkan insanlar, hepsi üretir. Ancak çiftçiyi toprağa küserseniz ekmez, ziyan ederler. Nasıl yapılır, nasıl üretilir. çözeceğim Hiçbir çiftçi veya üretici hiçbir şeyi israf etmez. Havza bazlı planlamaya geçeceğiz. Herkes ne ekeceğini bir yıl öncesinden bilecek. Formül şu: Tüm yapımcı kardeşlerimin bu formülü ezberlemelerini istiyorum; maliyet artı makul kar, taban fiyata eşittir. Kimse zarar görmeyecek. Bundan daha yüksek bir fiyata satarsa satsın ama makul bir kârın altına düştüğünde hepsini devlet olarak alacağız. Çiftçiyi israf etmeyeceğiz, tarlayı rencide etmeyeceğiz.
TÜM KÖY OKULLARINI YENİDEN AÇACAĞIZ: Köylerimiz boşalıyor. Ama birçoğu yok. Bu kardeşinin sözü. Köylerde çalışan tüm kadın ve gençler; Devlet olarak neredeyse bağda, bahçede, tarlada sosyal güvenlik primlerini ödeyeceğiz. Prim ödeyeceğiz. Böylece tarlada, bağda, bostanda, tütünde, patateste çalışan, üreten, ter döken her genç kadın, zamanı gelince emekli olacaktır. Kimseye ihtiyacı olmayacak. Bir şey daha yapacağız. Köy okulları kapatıldı. Cumhuriyetin 100. yılında tüm köy okullarını yeniden açacağız ve 100 bin öğretmen ataması yapacağız. Köyde çocuğu okula gönderecek öğretmen yok; Taşımalı eğitim var, dünyanın maliyeti var. Bir sürü sorun var. Abi köy orda okul orda öğretmen tayin edeceksin. Anne babalar çocuklarını mutlu bir şekilde okula gönderecekler.
BEŞLİ ÇETEYİ BESLERLER. 3, 5 YERDEN PARA ALDILAR: Bir şey daha yapacağım. Bu kardeşin fakirin ve fakirin yanındadır. Bu kardeşin ter dökenin yanındadır. Çocuğunu okula gönderen bir anne düşünün. İstanbul’da, Ankara’da, Hakkari’de, Diyarbakır’da, İzmir’de, Manisa’da… Nerede olursa olsun. Geliri yetersiz olduğu için çocuğun beslenme çantasına ne koyacağını düşünür. Bu annenin en büyük dramıdır. Üniversiteden mezun olan veya askerden dönen oğlu veya üniversiteden mezun olan kızı işsizse o evde huzur olmaz. Oğlum kızım iş bulsun, çalışsın, ekmek tutsun diye bekliyor. Bu onun en büyük arzusu. Bunu yapmazlar. Üzerinde bile durmuyorlar. Çünkü beş kişilik çeteleri besliyorlar. 3,5 yerden maaş alıyorlar. Bunu yapacağız, bütün çocuklar okula gidecek, beslenme çantası dediğimiz şey olmayacak. Çocuk okuldaki arkadaşlarıyla birlikte su, süt içer, yemek yer, eğlenir ve eve tok döner. Tüm çocuklar bire bir yemek yiyecektir. Bütün çocuklar iyi beslenecek.
TÜM EVLERE BU KEYİFLERİ GETİRECEĞİZ: Kendi çocuklarına değer vermeyen bir siyasi anlayışı asla kabul etmiyorum. Benim de çocuklarım ve çocuklarım var. Büyüdükleri gibi, çocuklar her ebeveyn için çok pahalıdır. Özellikle anneler için çocuklar çok değerlidir. Tok, düzgün bir hayatı var, güzel bir evliliği var, güzel torunları var, onları seviyor, evde huzur var. Bu, her anne ve babanın istediği tatlılıktır. Bu lezzetleri tüm konutlara ulaştıracağız. KHK’lıları tanırım, çözerim. sözünü verdim.
ADALET İÇİN ÇALIŞIYORUZ. KUCAKLAMAKTAN MUTLUYUZ. SAVAŞIYORLAR: Adalet için 450 kilometre yürüdüm. Bu ülkede adalete ihtiyaç var. Adalet olmayınca olmuyor. İranlı bilge Sadi, ‘Adalete susamış insanın susuzluğunu gidermeye dünyanın bütün ırmakları yetmez’ demiştir. Adalete susadık. Sarılmaya susadık. Yaygara çıkarıyorlar. neden tartışıyoruz? Efendim, siyasi görüşler farklı. Belki arkadaşlar. Çoğunlukla evde eşimizle oturup konuşuruz. Çocuklarımız büyümüşse onlar da gelecek, istişare edeceğiz. Bir yer, bir araba alacaksak bir şeyler yaparız, oturur konuşuruz. Biz artık devleti bir kişiye teslim ettik. O ne derse o olacak. ya da yanlış yaparsa. Yanlış yaptı. Ülke böyle. Bu ülke nasıl bu hale geldi? çözeceğiz ‘Ampul sönecek, ağrı azalacak’ diyor. Merak etme. Ampulü söndürecek olan sizsiniz. Çaba gösterecek olan sizsiniz.
YA BUNLAR İNSAN KARDEŞLER, BUNLAR ROBOT DEĞİL: Niğde’nin turizm potansiyelini hayata geçiriyoruz. 10 bin kişilik istihdam.” Şöyle söyleyeyim, öğretmenleri atayacağız. Bize bu güvenliği sağlayan polis abilerimiz var. Onların da büyük bir yükü var. Polis intiharlarının nerelere ulaştığını çok iyi biliyorum. Günde 12, 13, 14 saat çalışıyorlar. 24 saat personeli vardır. bunlar insan kardeşlerim, bunlar robot değil. Bunları alıyorsun, bir yerde nöbet tut. ne yiyip ne içelim diye bile sormuyorlar. Ama bizi 24 saat koruyorlar. Bu amaçla 100.000 güvenlik görevlisi de istihdam edeceğiz. Normal işlerini yapacaklar, olağan görevlerini yapacaklar. Onları boşaltacağız.
AİLE DESTEKLERİ SİGORTASI İLE HER AİLE EN AZ TABAN FİYAT OLARAK GELİR SAĞLAYACAKTIR: Aile Ek Sigortasını da getireceğiz. Ben konuştum. Bu cennet diyarında hiçbir çocuk aç yatmayacak. Hiçbir fakir ailenin elektriği, doğalgazı, suyu kesinlikle kesilmeyecek. Parası olmadığı, elektrik faturasını ödeyemediği için bir aileyi ziyarete gittim. Kışın ortasında doğalgaz kesildi, iki çocuk perişan oldu, aileyi ziyarete gittim. Elektriği ve suyu kesilen, elektriği suyu kullanamayan aileler var. Aile Yardımı Sigortası ile her aile en az asgari fiyata eşit bir gelire sahip olacaktır. Bu parayı hanımın banka hesabına yatıracağız. Hanım her ay gidip bankadan normal parasını çekecek. Yoksulluğunu sosyal devletten başka kimse bilmeyecek. İnancımız ne derse, sağ elin verdiğini sol el görmez. Sağ elin verdiğini sol el görmez. Bütün bunları etik bir şekilde, yeni bir devlet anlayışıyla, adil bir devlet anlayışıyla restore edeceğiz. Merak etme.
HAKİMİ, SAVCIYI KİM AYAĞINA GÖNDERİR, ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN: Mansur Önder az önce sizlerle terör örgütlerinden şuna bu kadar birçok konuyu konuştu. Açıkça söyleyeyim, kim terör örgütlerinin yanında yer alırsa, kim onların yanında yer alırsa, kim onların ayağına hakim, savcı gönderirse Allah cezasını versin. peki ya arkadaşlar terör örgütünün saldırısına uğrayan benim. Askere Allah rahmet eylesin, şehit olsun. Bu beyler çocuklarını paralı asker yaptırırken ben fakirlerin çocuklarını askere göndermesi gibi sistemli bir şekilde çocuklarını askere gönderen biriyim. Nasıl bu kadar iftira atabiliyorsun ki, insanlar Allah’tan biraz korkuyorlar? Neden yalan söylüyorsun? Allah’tan korkan kimse.
O FABRİKAYI KATARLARDAN ALACAĞIM VE ŞEREFLİ ORDUMUZA VERECEĞİM: Mansur Başkan dedi… Devleti yöneten hakim güçler karşısında yüce olmalıdır. Neden söylüyorsun? Trump, ‘Bakın beni kızdırmayın, varlıklarınızı araştırıp dünyaya ifşa edeceğim’ dedi. Tek bir cümle kurulmadı. Halbuki Kemal Bey olsa ne derdi olur araştırmazsınız şerefsizsiniz. O kadar ileri gideceksin, Manhattan’a 35 katlı gökdelen yapacaksın, Muhammed Ali Clay’in çiftliğini alacaksın, Londra’da villalar alacaksın, bunları Kemal Bey yiyecek. Yemeyeceğim efendim. Hepsini Türkiye’ye getireceğim. Egemen gücün tehdidi altındaysanız ve ses çıkarmıyorsanız bu Türkiye Cumhuriyeti devletinin beka meselesidir. Aynen kardeşim 20 milyar dolarlık tank palet fabrikası Avrupa’nın en büyük ve en büyük fabrikalarından biri. Katar ordusuna sattılar. Tank palet fabrikanızı Katar ordusuna nasıl satabilirsiniz? Dedim, konuştum, Niğde halkına sesleniyorum, Katarlılardan o fabrikayı alacağım, bizim faziletli ordumuza vereceğim.
EVET TEK ŞEYİ DİYORUZ, EZENİN VE mazlumun OLMADIĞI, İNSAN, ADALETLİ BİR ORGANİZASYON İSTİYORUZ: Bu milliyetçilik. ya da mevsimlik milliyetçilikleri. Seçimden seçime milliyetçilik. Bundan sonra gerekirse malları yurt dışına götürün. Türk Lirası bizim şerefimizdir, şerefimizdir. ya da yerde sürünen Türk Lirası. Ne diyordu, ‘Bu ruh bu bedende kaldığı sürece rahibi benden asla alamayacaksın.’ Tam olarak aldı ve rahibi teslim etti. Bu iyi mi? AK Parti’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun. Çatışmadan mı yoksa barıştan mı yanasınız? Ter için mi yoksa beş kişilik çeteler için mi? 3,5 maaşı az olanlardan mısınız, üniversite mezunu pırıl pırıl çocuklarımızın işsiz kalmasından yana mısınız? Kadınları taciz ediyorlar. Şiddetin ne boyutlara ulaştığını biliyoruz, her gün bir kadın cinayeti işleniyor. Bunlardan yana mısınız, kadına şiddete en ağır yaptırımların uygulanmasından yana mısınız? Milleti açlığa, yoksulluğa mahkum ettiniz. İnsanlar evlerine ekmek alamıyor. Onlarla mısın? Yoksa barıştan, gelirden, büyümeden ve gelişmeden yana mısınız? Ne diyordu rahmetli Ecevit, ‘Ne zalim ne mazlum, insanca ve adil bir düzendir’. Evet aynı şeyi söylüyoruz, ne zalim ne mazlum, insanca ve adil bir düzen istiyoruz. Yapacağız. Bu benim en büyük dileğim.
HATA YAPAR AMA HATAYI TEKRAR YAPMAYIN: Mülkümü arayacaklardı. Araştırmıyorsun, cimrisin. Rahmetli babamın kederi ‘oğlum sen dik dur eğri belasını bulur’ diyedir. O bulacaktır. Kul hakkını yemeyeceğiz, kul hakkını yedirmeyeceğiz. Herkesin kimliğine, herkesin inancına, herkesin yaşam tarzına saygı göstereceğiz. Eksiklerimiz olabilir. Hocam yanılmadık. hayır efendim Hepimiz insanız, kusurlarımız ve hatalarımız olabilir. Ama hoşgörülü olmalısın. Biri size yanıldığınızı söylediğinde, dinlemek zorundasınız. Hata yapılabilir ama bir daha olmaz. İşte o zaman inatçı olur. İnsanoğlu inatçı değildir. Aklımızı kullanacağız. Akıl en değerli şeydir.
SENİNLEYİZ: ‘İlk oyum sana’ diyor. Söz, ilk oyunuzu verin, söz Türkiye’ye barışı getireceğiz. Söz. Bay Kemal’in sözü. Türkiye’ye barışı mutlaka getireceğiz. CHP’li Genç, ’20 yıldır çıkarmadığı röportajı Bor marketi geçtikten sonra uygulamaya koyacak’ diyor. KPSS’de 3., 5. ve 7. sırada yer alan gençlerle tanıştım. Onlarla özel bir basın toplantısı yaptım. KPSS’de matematikte Türkiye 2.’liğini sözlü olarak elediler. Bu haksızlık değil mi? Bu birileri için bir onursuzluk değil mi? Röportajı kaldıracağım dediğimde onlarda da var… Merak etmeyin. Seninleyiz. Senin hayallerin bu kardeşin hedefi olacak.
27 Buçuk Yıl DEVLET DAİREMİZİ ARADLAR Şükürler olsun bir şey bulamadılar: İki küme her zaman benimle uğraşır. Bunlardan biri beş kişilik çeteler. Beşli çetelerin parasını getireceğim, ya ülkeyi soydular ya da ampule çevirdiler… Efendim, Kemal Bey’i nasıl cumhurbaşkanı adayı yapamayız der gibi. Uğraştılar, didindiler, dosyalarımızı aradılar, 27 buçuk yıllık devlet görevimi araştırdılar, çok şükür bir şey bulamadılar. Şimdi ayaklarınızı nasıl hareket ettireceğiz? Ne senin gücün yeter ne de onların oburlarının gücü. Allah nasip ederse milletin oylarıyla beraber olacağız.
İLAÇ BARONLARI DA KONUŞUYOR: İkincisi… Uyuşturucu baronları… Uyuşturucu baronları da mücadele ediyor. Uyuşturucu baronlarının kökünü kazıyacağım. Küçük çocuklarımızı kimsenin zehirlemesine izin vermeyeceğim. kökünü kazıyacağım
SURİYELİ KARDEŞLERİMİZİ SURİYE’YE GÖNDERECEĞİZ DİYORUM: Bir şey daha… Son olarak şunu söyleyeyim. En geç iki yıl içinde Suriyeli kardeşlerimizi ülkelerine göndereceğim. söyleyemezler değil mi? Hiçbir şey söyleyemezler. Şimdi Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy veren AK Partili kardeşlerime sesleniyorum. Suriyeli kardeşlerimizi Suriye’ye göndereceğiz diyen benim. Evet onları göndereceğiz. Evet, kendi ülkelerine gidecekler. Oğlum işsiz. Asgari ücretin yarısını bulup çalışıyorlar. Milyonlarca çocuğumuz işsiz. Benim görevim önce bu ülkenin insanını doyurmaktır. Onu çalıştırmak, güç. Tamam, Suriye’ye gittiğinde güvenliğini sağlayacağız. sözünü verdim. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği… Onlarla konuşacağız. Yollarını, köprülerini, okullarını ve kreşlerini Avrupa Birliği fonlarıyla müteahhitlerimiz yapacak. Onun için iki yıl diyorum. İki yıl içinde bu ülkeye barış gönderip getireceğiz. Bu ülkeye rahmet getireceğiz.
KABASAYI SONLANDIRACAĞIZ VE YİNE YENİ BİR TÜRKİYE, GÜÇLENDİRİCİ BİR TÜRKİYE İNŞA EDECEĞİZ: Emekliler… Emekli kardeşlerim… 2015’ten beri her defasında söylüyorum. Ramazan ve Kurban Bayramlarında ya asgari ücret kadar ikramiye verin. Maaşları çok düşük. Özellikle dul ve yetimlerin maaşları çok düşük. Bu nedenle torunları ve oğulları bayramda gelir. ya cebinden çıkarıp harçlık vermek. Parayı ilk nerede bulacaksınız? Çok konuştular. Sonra Kemal Bey’in susmadığını gördüler. Binlerce lirayı saklayıp verdiler. Uzun süredir enflasyon vardı. Bin lira hiç artmadı. Şimdi seçime gidiyoruz, bir ölçü artırdılar. Önümüzde Kurban Bayramı var. Kurban Bayramı’na gideceksiniz ve emekli maaşınızı çekmeye başladığınızda orada 15 bin liralık bir ikramiye göreceksiniz. Koro halinde tekrar bağırdılar. Vay canına, parayı nereden buluyorsun? Ya siz beşli çeteye dolar, euro, milyarlar bulur da ben vatandaşa bulamazsam? Oradan alacağım, burada vereceğim. Çünkü bir paranın nereye harcanacağına siyasi otorite karar verir. Mevcut siyasi iktidar 5’li çeteye vereceğim diyor, yandaşıma vereceğim diyor. Kemal Bey de ben yandaş için değil vatandaş için çalışıyorum diyor. insanlara vereceğim. ah insanlar perişan. Bunun düzeltilmesi gerekiyor. Düzelteceğiz ve 14’ünde hepimiz sandık başına gideceğiz, değil mi? Nasıl kazanacağız? Hep birlikte kabusa son verecek, kucaklayan yeni bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz.”